Sonra
kapı çaldı. Ne yapacağını bilemedi. Kim olabilirdi? Annesi olsa kapıyı
çalmazdı, anahtarı ile açardı. Kenarda oturan öteki kendisine çaktırmadan
bakıverdi. Yüzünde bir gülümseme ile onunla dalga geçiyordu. Ve ona hiç
bakmadan, 'bence açma' dedi güldü. Daha çok sinirlendi. Acaba o mu gelmişti, yok
daha neler, diye düşündü. Bunları düşünürken kapı birkez daha çaldı. Ses yine
tekrarlandı, bence açma. Hiç düşünmeden gitti kapıya, açıverdi. Kapının diğer
tarafında en yakın arkadaşı vardı. Birden öylece kaldı. Yüzünün duygusuz
ifadesini dağınık saçları kaplamıştı. Arkadaşı ;
-Nerdesin,
neden gelmedin, dedi.
Biraz
yana doğru çekilerek içeri gelmesi için onu yönlendirdi. Konuşacak hali yoktu.
Hiçbirşey anlatmak da istemiyordu aslında. Keşke açmasaydım diye geçirdi
içinden.
-Noldu sana, ne bu halin, diye tekrarladı arkadaşı.
-Yok bir şeyim. Biraz hastayım gelmek istemedim, dedi.
- Neler oldu bilsen, çok şey kaçırdın…
Diye
başlayarak anlatmaya başladı arkadaşı. Hiç durmadan anlatıyordu, ses duyuyordu
ama ayıramıyordu. Gürültü vardı sanki sadece. Barış ismini duyana kadar hiç birşey
anlamadı. Arkadaşı devam etti.
-Barış geldi sonra, seni sordu. Bugün gelmedi mi,
göremedim dedi. Doğum gününe seni de çağıracakmış, ama seni bulamamış.
Ne diyeceğini
bilemedi. Nasıl olur, doğum günü partisine onu da çağıracakmış.
O günden sonra,
utancından onu görmemek için okula bile gitmemişti. Şimdi de onu sorduğunu öğrendi. Neden kaçamamıştı
ondan, neden onunla ilgili bir şeyler duyuyordu halen. Derinden bir ses duydu,
yan tarafa doğru baktı, öteki kendini gördü. ‘Ben sana demedim mi, kapıyı açma
diye’ dediğini duydu, alaycı bir şekilde gülerken.
‘Senle uğraşacak
halim yok’ dedi arkadaşına döndü.
-Yarın
konuşalım mı bunları, başım çok ağrıyor, diyerek arkadaşını göndermeye çalıştı.
-Sen
bilirsin, bir tuhafsın zaten, daha anlatacaklarım da vardı ama kalsın. Ben gidiyorum,
dedi ve kapıyı açıp gitti.
Onu
geçirmek için kalkmadı bile, kafasını nereye gömeceğini bilemedi. Kenarda halen
kendine gülen ötekine baktı, çok sinirlendi. Elini uzattı bardağa, aldığı gibi
ona fırlattı. O sırada annesi içeri girdi. Kızına baktı, bardağın parçalarına
bakamadı bile. Şaşkın ve tedirgin kapının önünde durdu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder