9 Ocak 2014 Perşembe

Öteki Kızın Öyküsü - 3


O sırada annesi içeri girdi. Kızına baktı, bardağın parçalarına bakamadı bile. Şaşkın ve tedirgin kapının önünde durdu. Kızı hiç böyle yapmazdı ki, çok endişelendi.
-İyi misin kızım ? N’oldu böyle, dedi ve kızına yaklaştı.
-Yok bir şey,sadece biraz sinirlendim, diyerek koşarak odasına gitti kapıyı kapattı.
-Dur, aç kapıyı konuşalım
-Hayır anne yalnız kalmak istiyorum, dedi kendini yatağa attı.
Annesi kırık camları toplarken, o ağlamaya başlamıştı bile batteniyenin altında. Bu kez uyumanın da mümkün olmayacağını biliyordu. Öteki kendi yüzünden olmuştu her şey. Onunla baş edebilmeyi öğrenseydi bir sorun kalmayacaktı. Ama onun sözlerini duymaktan, onun fikirlerini düşünmekten kaçamıyordu.
Herkesin var mı acaba, öteki kavgacı kendi diye düşündü. Yoksa sadece o mu yeniliyordu öteki kendine bilemedi. Şimdi nerdeydi, bardak kırıkları üzerine gelmişmiydi, onunla uğraşmaktan vazgeçermiydi, diye birçok soru geldi aklına, cevabını bilmediği. Şuan odada olamaz en azından diye düşündü. Battaniyeyi açıp baksamıydı ordamı diye. Yok kesinlikle görünmemeliydi kimseye, gözyaşları dışarı akmasın, aklındaki düşünceler havaya karışmasın diye hiç hareket etmedi.
O gün Barış’a nasıl rezil olmuştu. Tekrar o anaları yaşamak istemiyordu, hatırlamak istemiyordu. Ama aklından içinden de kovamıyordu. Neden kötü hatıralar kolay gitmiyordu, mutlu anlar ise köpük gibi sönüyordu.
Defterini atmıştı çoktan, öteki kendi bulamasın diye yakmıştı. Okula giderken o gün yine defterini çantasına koymuştu, yanından ayırmak istemiyordu. Barış ile ilgili içinde olanları defterine yazıyordu. Kimseye anlatamıyordu. Tam okulun kapısından girerken Barış’ı gördü. Yanından öylece geçmek isterken, o yanına gelip, ondan dünkü ders notlarını istedi. Zaten ders notu dışında konuştukları bir şey yoktu. Tabi diyerek çantasını açtı, notları çıkarmaya çalıştı. O sırada nasıl olduysa, defteri aradan fırlayıp yere düştü. O eğilip alamadan Barış ‘burda mı notlar’ diye almıştı defteri. Ne diyeceğini şaşırmıştı. ‘ Hayır, onlar değil’ derken o ilk sayfayı açmıştı bile. Yer yarılsaydı içine girseydim diye düşündü. Hızla defteri çekti elinden ancak kocaman kendi adının yazdığı sayfayı görmüştü bile Barış.
Koşarak oradan uzaklaştı, arkasına bile bakmadan, onun tepkisini görmeden. Okulu dersi düşünmedi bile. Sokağın sonuna geldiğinde, arkasında ayak sesi duydu, durdu baktı. Öteki kendi koşarak onu takip ediyordu. ‘Gelme bırak beni’ dedi. Ama onunla birlikte koşmaya devam etti.

Eve gelince uyumaya, düşünce anestezisi için, odasına çekildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder